Tatil döneminde sanal zorbalığa dikkat!

Ara tatille beraber çocukların sanal ortamlarda geçireceği sürenin artabileceğine dikkat çeken uzmanlar, özellikle sanal şiddet ve zorbalığa karşı dikkatli olunması uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, zorbalığa maruz kalan gençlerde depresyon, düşük benlik saygısı, korku, üzüntü, hayal kırıklığı, utanç gibi duyguların yoğun olarak görüldüğüne dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, sanal şiddet, zorbalık ve çocukların bundan korunmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.

İnternet ortamında birçok risk bulunuyor

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, bilişim teknolojilerinin kullanımının artmasının birçok faydası olmakla birlikte birçok sorunun da beraberinde ortaya çıktığını belirterek “Teknolojik gelişmeler ve erişim kolaylığı, gençlerin ve çocukların zamanlarının büyük kısmını internette geçirmesine neden olmaktadır. İnternet ve cep telefonu kullanmanın yaygınlaşmasıyla çocuklar artık sanal ortamlarda iletişim kurmaktadırlar. İnternet ortamı bütünüyle değerlendirildiğinde yapısı itibariyle; haber, oyun, eğlence ve ticari ileti paylaşımında dolandırıcılık, yanıltma, şiddet, duygusal taciz, zorbalık gibi olumsuz etki riski taşıyan bir ortamdır.” dedi.

Akran zorbalığı, siber zorbalığa dönüştü

Sanal ortamlarda kurulan iletişim ile birlikte eskiden fiziksel ve sözel olarak yüz yüze olan şiddet ve zorbalığın da bu ortamlara taşındığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Siber zorbalık diye adlandırılan bu yeni zorbalık çocuklar, aileler ve okullar içinde yeni bir sorun olmaktadır. Öğrenciler birbirlerine yönelttikleri, vurma, itme, hakaret etme, alay etme, rahatsız edici şekilde isim takma, eşyalarına zarar verme, tehdit etme, haraç alma vb. şeklindeki tüm davranışlar ‘akran zorbalığı’ olarak tanımlanır.” dedi.

Akran zorbalığı yapan siber zorbalık da yapıyor

Siber zorba davranışların, “internet ve mobil telefon kullanımını içeren bir tür zorbalık” olarak tanımlandığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Siber zorbalık gerçek hayattaki zorbalıktan daha tehlikeli hale gelebilmektedir. Çünkü ilk olarak çocuklar genellikle yapılanları kimseye anlatmadıkları için kimse ne olup bittiğini bilmemektedir. Ayrıca zorbalığı yapan çocuk, diğer çocuğun yüzünü görmediği için kendini suçlu hissetmemektedir. Siber zorbalıkta yüz yüze bir görüşme olmadığı için aynı zamanda gizlemesi de kolaydır. Akran zorbalığına katılan çocukların birçoğunun aynı zamanda siber zorbalık da yaptıkları saptanmıştır.” dedi.

Siber zorbalıkta psikolojik zararlar ortaya çıkıyor

Akran zorbalığında genellikle güçlü olan güçsüz olana zorbaca davranışlarda bulunurken, siber zorbalıkta durumun tam tersine de olabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Siber zorbalığa maruz kalan çocuklarda psikolojik, sosyal ve akademik sorunlar oluşmaktadır. Siber zorbalık yapan çocuklarda ise saldırganlık, kuralları çiğneme gibi davranış bozukluklarına sıkça rastlanmaktadır. Siber zorbalıkta saldırgan ile kurban arasında kişisel bir temas bulunmamasına rağmen, saldırıya uğrayan kişi psikolojik zarar görmektedir. Zorbalığa maruz kalan gençlerde depresyon, düşük benlik saygısı, korku, üzüntü, hayal kırıklığı, utanç vb. gibi duygular yoğun olarak görülmektedir. Ayrıca çocuk ve gençler, sanal ortamda hayal güçlerinin etkisiyle yarattıkları karakterler aracılığı ile zorbaca davranışları oyun olarak kabul etmekte ve bu davranışlar için sorumluluk üstlenmemektedirler.”dedi.

Siber zorbalık neden yapılır?

Siber zorbalığın nedenlerine de değinen Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Kullanıcı adlarının arkasına saklanma, kimliği bilinmeyenlerin daha güçlü olması, bilinmeden ortamı etkilemenin çekiciliği, saldırganın sonuçlarını görmemesi, popüler olma isteği, yaşadıklarını farklı yansıtma, düşük özgüven ve daha önce kurban olma gibi nedenler yer almaktadır.”dedi.

Siber zorbalığa maruz kalan çocuklarda bu belirtilere dikkat!

Siber zorbalığa uğramış çocuklarda veya öğrencilerde bazı belirtiler olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, bunları şöyle sıraladı:

Bu tavsiyelere kulak verin!

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, çocuklara ve gençlere siber zorbalıktan korunabilmesi için tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Kişisel bilgilerinizi (PIN numaralarınızı, telefon numaralarınızı, vb.), kimseye vermemeli ve paylaşmamalısınız. Siber zorba bir davranışa maruz kaldığınızda güvenilir bir yetişkine anlatılmalı, siber zorba mesajları okumamalı, mesajları silmemelisiniz. Onlar sizi harekete geçirmek için kullanılabilir.

Sohbet odaları ve anlık mesajlar, zorbalık yoluyla sık sık bloke edilebilir, dikkatli olunmalıdır.

Tanımadığınız kişilerden gelen mesajları açmamalı, zorbalık yapan veya taciz eden kişiye cevap verilmemelidir.”

Aileler bu öneriler de size!

Çocuk ve gençlerin sanal zorbalıktan korunmasında ailelerin yapması gerekenlere de dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, şunları söyledi:

Çocuklarınızın nasıl ve ne zaman internet kullandığını bilin.

Teknolojiyi daha fazla öğrenin, bloklama ya da filtreleme yazılımı takın.

Çocuğunuza zorbalık yapılıyorsa, bu konuda çocuğunuzun konuşması için teşvik edici olun.

Çocuğunuzu internet kullanma konusunda sınırlayın.

Aile içinde bir çevrimiçi anlaşma geliştirin. Mesela çocuklar günlük ne kadar süre internette geçirebilir? Hangi sitelere girebilir ve neler yapabilir? Bu kurallara siz de uyun.

İnternette uyulması gereken kuralları öğretin

Gerçek hayattaki insanlarla iletişiminde çocuğunuzun uyması gereken kuralların aynısını, cep telefonu ve internet kullanımı için de uygulayın. Unutmayınki siber zorbalık, sanal ortamda zarar verdiği, acıya neden olduğu kadar, gerçek dünyada da bunlara neden olmaktadır.

Bu bakımdan çocuklarınızı, internette uygulanması gereken kurallar ve davranışlar konusunda eğitin. Teknolojinin yanlış ya da amaç dışı kullanımı sonucunda yaşanabilecek (itibarlarının zedelenmesi, okul veya polisle sıkıntı yaşama vb.) sorunlarını anlatın.

Teknoloji kullanımında çocuğunuza model olun.

İnternette çevrimiçi (online) durumdayken, özellikle çocuğunuz yanınızda ise başkalarını rahatsız etmeyin, alay etmeyin.

Araç kullanırken cep telefonuyla mesaj göndermeyin çünkü çocuğunuz sizi izlemekte ve sizden öğrenmektedir.

Çocuğunuzun bilgisayarda ne yaptığıyla ilgilenin, çocuğunuzun internette girdiği web sayfalarından haberdar olun, internet servis sağlayıcınızdan “aile koruma paketleri” hakkında bilgi alın ve bu programları kullanın.

Çevrimiçi arkadaşların, aslında söyledikleri kişiler olmayabileceklerini ve internette gördükleri her şeyin doğru olmayabileceğini anlatın.

Kendileri ve aileleriyle ilgili kişisel bilgileri başkalarına vermemelerini söyleyin.

Zorbalık içeren dökümanların kopyasını saklamasını ve ileride kanıt olarak kullanabileceğini belirtin. Bilgisayarların IP numarasından mesajların gönderildiği adreslere ulaşılabileceğini belirtin.

Çocuklarınızın teknoloji kullanımı ile ilgili olağan dışı davranışlarının farkında olun.

Eğer çocuğunuz internet kullanımından çekiniyorsa veya bu bir saplantı haline gelmişse, sanal zorbalığın kurbanı ya da faili olabilir, çocuğunuzla samimi bir iletişim yolunu açık tutun ve bunu geliştirin.