İsrail ve Gazze’deki İslami Cihad arasındaki ateşkes uygulamaya girdi
İsrail ile Gazze'deki İslami Cihad Hareketi arasında Mısır'ın ara buluculuğuyla varılan ateşkesin, yerel saatle 23.30'dan (TSİ 23.30) itibaren yürürlüğe girdiği duyuruldu.
Hareket tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Mısır'ın, İsrail hapishanelerinde açlık grevindeki Halil Avavde ve pazartesi gözaltına alınan İslami Cihad yöneticisi Bessam Saadi'nin serbest bırakılması için çalışma taahhüdü ışığında ve yapılan istişarelerden sonra ateşkesin bu gece 23.30'da başlayacağını ilan eder." ifadesine yer verildi.
- İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 44'e yükseldi
- Türkiye, İsrail’in Gazze saldırılarını ve Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları kınadı
- Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile telefonda görüştü
Açıklamada, herhangi bir saldırıya karşılık verme hakkının saklı tutulduğu aktarıldı.
İsrail Ulusal Kamu Diplomasi Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada da 23.30'da ateşkesin uygulanmaya başlayacağı duyuruldu.
Çabalarından dolayı Mısır'a teşekkür edilen açıklamada "ateşkesin ihlali halinde İsrail'in güçlü yanıt verme hakkını koruduğu" belirtildi.
İsrail ordu sözcülüğü ise resmi olarak ateşkesin 23.30'da uygulamaya girdiğini açıkladı ve önceden planlanmış "savaş uçakları, helikopterleri ve silahlı insansız hava araçlarının katıldığı son saldırının tamamlandığını" duyurdu.
Ateşkesin devreye girmesinin ardından Gazze sokaklarında kutlama yapıldığı bildirildi.
Ateşkese çok kısa bir süre kala, İsrail'in güneyinde bazı kentlerde Gazze'den fırlatılan roketler sonucu saldırı alarmları çaldı. İsrail ordusu da benzer şekilde roket saldırısına karşılık Gazze içindeki noktalara saldırı düzenlediğini duyurdu.
İsrail, cuma günü Gazze'deki saldırı hazırlığında olduğu gerekçesiyle İslami Cihad'a ait olduğunu iddia ettiği hedeflere saldırı başlatmıştı. İsrail'in saldırısı üzerine Gazze'den İsrail yönüne bir dizi roket atılmıştı. İsrail'in Gazze şeridine düzenlediği saldırılar sonucunda aralarında 14 çocuk, 4 kadının yer aldığı 44 kişi hayatını kaybetmişti. İsrail tarafındaysa herhangi bir can kaybı yaşanmamıştı.