0

BEĞENDİM

0

Ozon ve kök hücre tedavi yöntemlerinin yanı sıra hacamat, sülük, akupunktur ve fitoterapi gibi geleneksel tedavi yöntemlerinin uygulandığı Dicle Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi’ne 10 ayda 2 bin 500 hasta başvurdu. Merkezin birim sorumlusu Prof. Dr. Hasan Akkoç, kendilerine başvuran bu hastaların çoğunun iyileştiğini, diğer hastaların da tedavilerinin sürdüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Son dönemlerde koronavirüse bağlı hasta artışı oldu. Özellikle Covid sonrası kendini kötü hisseden, immün sistemi yani bağışıklık sistemi zayıflamış hastalar, yoğun bir şekilde ozon tedavisi görüyor ve çok ciddi anlamda fayda görüyorlar. Ağrıyla ilgili birçok tedavi de uyguluyoruz, özellikle bel fıtığı ve dizlerde kireçlenme olan hastalara, kısa süreli ağrı tedavilerinin yanında tamamen iyileştirmeye yönelik proloterapi yöntemimiz var. Yine kireçlenme, diz ağrıları ve eklem ağrılarında kök hücre uygulamalarımız var. Kandan alınan bir kök hücre yöntemi SCF (Stem Cell Factor) olarak yapabiliyoruz. Ayrıyeten ‘mezenkimal kök hücre’ dediğimiz bir yöntemle karın yağlarından kök hücre elde edip uygulayabiliyoruz, bu da özellikle ameliyat olmak istemeyen ve protez takmak istemeyen hastalar için ameliyattan önce denenmesi gereken en ileri yöntem. Bu şekilde birçok hastamız var.”

‘GELENEKSEL YÖNTEMLERLE DE HASTALARIMIZI TEDAVİ EDİYORUZ’

Prof. Dr. Akkoç, geleneksel tedavi yöntemleriyle birçok hastanın tedavi olduğunu ifade ederek, “Bunların dışında mezoterapi yöntemi de çok sık kullanıyoruz. Yine Covid ile ilişkili olarak koronavirüsten sonra saç dökülme şikayeti olan birçok hastamız var, bununla ilgili mezoterapi yapıyoruz, hem saç bakımı hem de estetik olarak yüze de birçok işlem yapıyoruz. Bunların dışında geleneksel tedavi yöntemlerimiz var, fitoterapi, sülük ve larva uygulamaları gibi. Örneğin iyileşen sedef hastamız var, bir yıldır hiçbir lezyonu çıkmıyor. Onun dışında ankilozan spondilit, romatizmal hastalıklar ve yaşam tarzıyla ilişkili birçok hastalığı olan hastaları fonksiyonel tıp desteğiyle de ciddi anlamda rahatlatıyoruz” diye konuştu.

‘SAĞLIĞIMA OZON TEDAVİSİYLE KAVUŞTUM’

Koronavirüs geçiren, kas ile kemik ağrısı geçmeyen Sevinç Aksin (40), GETAT’taki ozon tedavisiyle sağlığına kavuştuğunu dile getirerek, “Ağır şekilde Covid geçirdim, 5 ay sonra buraya geldim, burada ağrı ve ozon tedavisine başladım. Covid sürecim çok ağır geçmişti, 1 aya yakın yatakta kalmıştım, çok kötü geçti benim için. Covid’den sonra yorgunluk, kas ağrısı, kemik ağrısı çekiyordum, bütün vücudumda ağrı hissediyordum. Ozon tedavisine başladıktan sonra belirli ölçüde toparlandığımı hissettim ve şu an çok çok daha iyiyim. Vücudumdaki bütün yorgunluğum, kaslarımdaki ağrı, gözlerimdeki ağrı, kemiklerimdeki ağrı gitti ve eskiye oranla çok daha dinç ve enerjik hissediyorum kendimi. Uyku düzenim de normale döndü. Bende alerjik astım da var, ozon tedavisiyle birlikte astımımda da büyük ölçüde azalma oldu ve bu kışı ozon tedavisi sayesinde dinç bir şekilde atlatıyorum” diye konuştu.

‘BEL FITIĞIM TAMAMEN İYİLEŞTİ’

Bel fıtığı ve dizlerinde kireçlenme problemi yaşayan Kadriye Dönmezdil (75), “Belimde fıtık vardı, dizlerimde de kireçlenme vardı, çok kötüydüm. Allah doktor beyden razı olsun beni tedavi etti, bel fıtığım ortadan kalktı, şimdi dizlerimdeki kireçlenmeyle ilgili tedavim devam ediyor” dedi.

‘1 YIL FARKLI TEDAVİLER UYGULADIM SONUÇ ALAMADIM, BURADA İYİLEŞTİM’

Ağrı hastalarından Erdal Özbek (49) ise iyileşme sürecini şu sözlerle anlattı:

“Ben 2020 yılında düştüm, sağ dirseğimde bir problem ortaya çıktı, 1 yıla yakın farklı tedaviler uyguladım, en son dirseğimi kaplayan bir bant kullanıyordum, bant takılıyken ağrılar azalıyordu ama geçmiyordu hiçbir şekilde. Burayı duyduktan sonra buraya geldim, dirsek bölgeme enjeksiyonla bir serum verdi, 4 seansta. 2’nci seanstan sonra ağrılarımda ciddi azalma oldu, yaklaşık 5 aydır herhangi bir bant ya da başka bir şey uygulamadan ağrısız bir şekilde yaşıyorum.”