Bursa Verem Savaş Derneği ve Hal Derneğinden Anlamlı Proje

Bursa Verem Savaş Derneği ve Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncu İş Adamları Derneği anlamlı bir projeye imza attı.

Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncu İş Adamları Derneği tarafından, Verem Savaş Derneği’nin her ay düzenli olarak yaptığı gıda yardımına ek olarak bu ay 44 aileye hem kuru gıda, hem de meyve desteğinde bulunuldu.

“İki Derneğin birlik beraberlik içinde böyle güzel bir işe imza atması çok önemli”

Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncu İş Adamları Derneği Başkanı Aydın Akyol, “Böylesine önemli bir haftada hastalarımıza şifa niyetine sağladığımız meyve yardımıyla iki derneğin birlik beraberlik içinde böyle bir işe imza atması çok önemli. Aynı hassasiyeti yüksek mertebe yetkililerden de bekliyoruz. Yardımlarımız bununla kısıtlı olmayıp, gerektiğince devam edecektir. Buradan tüm hastalarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

Bursa Verem Savaş Derneğinin faaliyetlerinden bahseden Bursa Verem Savaş Derneği İkinci Başkanı Mahmut ÇAKMAK, “Bursa Verem Savaş Derneği, 1947 yılında kamu yararına kurulmuş, 70 yıllık bir dernektir. Burada veremle mücadele noktasında bir dispanserimiz var. Veremli hastaların takibi, tedavisi ve daha sonra hastaların hayata bağlanmasında faaliyet gösteren bir derneğiz. Bu derneğin ayrıca ticari işletmeleri de var. Bu ticari işletmeler işçi sağlığına yönelik işlemler yapıyor. İşlemler sonucunda elde edilen gelirle, veremle savaşan hastalarımıza gerekli yardımları yapıyoruz” dedi.

“Verem hastalığı toplumda siyah beyaz bir hastalık olarak görünüyor”

ÇAKMAK, “Verem hastalığı toplumda siyah beyaz bir hastalık olarak görünüyor, çünkü eskiden dünyada öldürücü bir hastalıktı. Derneklerimizin kuruluş amacı; devletin bire bir yapamadığı işlemleri dernekler daha hızlı sağlıyor. Cumhuriyet tarihiyle birlikte derneklerimizin süreci eşdeğerdi. Verem, vücut direncinin düştüğü noktalarda kendini gösteriyor. Bu herkese bulaşabilen bir mikroptur. Gerekli ilaçların bulunması ve eskiye göre toplumun bağışıklığının biraz daha yüksek olması hastalığın düşüş sebeplerindendir. Eskiden bu hastalıkla ilgili fakir hastalığı deniyordu. Devletin bu mücadelede ciddi çalışmaları ve tedavileri var. Hiçbir şekilde ücretlendirilmeyen bir hizmet şekli var. Derneğimizde, verem hastalığın tespiti, tanısı, tedavisi ve ilaçları ücret alınmadan devlet tarafından karşılanıyor. Bu bir toplumsal olay. Bu hastalığın diğer hastalıklardan tek farkı; toplum içinde bu insanlar geziyor ve bu bireysel bir hastalık değil. Tedavi edilmediğinde bulaştırıcı özelliği olduğu için diğer insanları da etkiliyor. Bu hastalık zorunlu tedavi kapsamındadır. Bir insan veremle ilgili ilaçlarımı kullanmıyorum diyemiyor” dedi.  

“Verem, bakteri noktasında oluşan bir hastalık. Vücuda solunum yoluyla giriyor”             

Bursa Verem Savaş Derneği İkinci Başkanı Mahmut ÇAKMAK, “Verem, bakteri noktasında oluşan bir hastalık. Vücuda solunum yoluyla giriyor. Birçok insan bu hastalığı kapabilir. Vücuda girdikten sonra, öksürük, ateş, kusma gibi belirtileri var. Bununla ilgili birçok yöntem var. Hastaya deri üzerinden tahlil veya kandan tahlil yapılarak sonuçlar inceleniyor ve belli bir noktada verem teşhisi konuyor. Teşhis konduktan sonra, hasta Verem Savaş Dispanseri’ne sevk ediliyor. Şu an burada 60-70 hastamız aktif virüsü taşıyor. Hastanın ilaçlarını içip içmediğini her zaman takip ediyoruz. 6 aylık bir tedavi sonucunda eğer hasta düzenli olarak ilaçlarını kullandıysa sağlığına kavuşuyor. Bu süreçte hastanın kendine bakabilmesi, vitaminlerini alabilmesi ve bünyesini güçlendirmesi çok önemli. Zaten kişi bünyesini güçlü tutarsa vücut hastalığı dışarı atıyor. Biz her ay düzenli olarak hastalarımıza gıda yardımı, ihtiyacı olanlara nakdi yardım yapıyoruz. Ayrıca şehir dışına çıkıp, özel hastanelere gitmesi gereken hastalarımızın masraflarını karşılayarak veremi bir şekliyle kontrol edilebilir noktaya getirmek istiyoruz” dedi.

Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncu İş Adamları Derneğinin yaptığı meyve yardıma teşekkür eden Mahmut ÇAKMAK, “hastaların alması gereken vitamin desteğini sağladığınız için sizlere de ayrıca teşekkür ediyoruz. Bu hastalık eskiden kalma alışkanlıkla gizlenen bir hastalıktır. Veremli kelimesi insanların kulağına hoş gelmiyor. Nasıl grip oluyorsak, verem de böyle, tedavi edilebilir bir hastalık. Ayrıca tedaviye başlandıktan 15 gün sonra bulaşıcılığı azalıyor. Hepimizin başına gelebilir. Korkulacak bir şey değil, fakat tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Sanıldığı gibi ortadan kaybolan bir hastalık değil. 70-80’lere göre sayı azaldı. Bu devletimizin sağlık politikası anlamındaki başarısı, ama bitmiş bir hastalık değil. İşi hastalık boyutuna taşıyan kişiler genelde maddi durumu olmayan insanlardır. Bu güvenceyi onlara sağlayamadığımız sürece bu hastalık devam eder. Vatandaştan beklentimiz; bu çatı altında onların desteklerini bekliyoruz. Biz iş yaparak ticari faaliyette bulunuyoruz. 50 kişilik personelimiz sağlık taramaları yapıyor. Oradan kazandığımız ticari gelirlerle hastalarımıza yardım yapıyoruz” dedi.

Fotoğraf: HABİP KARAKUŞ

HABER: HABERCİMİZ.NET